Salı, Aralık 09, 2008

...

Korkmuyorum artık senden gece
korkmuyorum hiç karanlık
üzerime gel istersen
sar beni ben kaçıp gitmem
korkmuyorum artık senden yalnızlık
korkmuyorum hiç
korkmuyorum
yüreğime vur
vur istersen
kalmadı hiç kaçıp gitmem

Perşembe, Temmuz 31, 2008

aynadaki yüzün!

yine karanlık
koyu kopkoyu..
Yoğun ve boğuk
Sessiz alabildiğine

yine yüzün
yine hüzün
karanlığın ardında..
görmek
o kadar zorkii..

karanlığı aralıyorum
parmaklarımla,
görmek için
...


yine yüzün,
bana bakıyor,
sakin ve
o herzamanki gülümsemenle..
...


birden
gülümsemen kayboluyor,
değişiyor yüzündeki ifade..

gözlerin
eskisi gibi bakmıyor,
karanlık daha da koyulaşıyor...

birden yine heryer kapkara oldu...
ve
sen
de kayboldun
anılarımdan
düşlerimden ,
karanlığımdan....



Temmuz 2008

Pazar, Temmuz 27, 2008

!!Camdan Kalp!!

okul kapandı kapanalı ne bi yazı yazmışım buraya ne de izlediğim bi film hakkında yorum yapma gereği duymuşum. tek yaptığım elime kağıt kalem alıp olağan muhasebe sınavına çalışmak. Ona da çalışıyormuyum yoksa çalışmıyormuyum ben de anlamıyorum bazen. Elimde kalemim kağıdım sadece muhasebe için eksik olmuo değil arada bir de olsa şiir yazıyorum.


Bu aralar tek yaptığım şey aslında uyumak , uyumak, uyumakk ve hep uyumak. Sanki uyudukça isteklerim gerçekleşecekmiş gibi bi düşünceye kapıldım gidiyorum. Sanki olmaması gereken şeyler birden kaybolup yerine istediklerim geçicekmiş diye düşüne düşüne kafayı yicem bi gün biliyorum evet :D


Bu aralar tv kanallarının sinema filmi gösterimi yarışı da dikkatimi çekti. En sevdiğim tv kanalının dışına çıkmayan ben diğer kanallardaki sinema filmlerine sarkmış bulunmakta:P Sinema filmlerine gelince geçenlerde bi tv kanalında izlediğim bir türk filminden bahsetmek istiyorum. Filmi daha önceden nasıl izlememişim kendime şaşırıyorum.

***************** ************* ************* *********** *************


Filmin ismi 'Camdan Kalp' . Genco Erkalın başrolünü oynadığı harika bir film. Olaylar o kadar karmaşık bir yapıda verilmişki benim ilgimi çekmeye yetti. Filmin yönetmeni Fehmi Yaşar, yine elinden gelenin en güzelini yapmış. Şerif Sezer herzamanki mükemmel oyunculuğu bu filmde de kendini gösteriyo. Filmin konusuna gelince;

Kirpi (Genco Erkal), sinemada bulunduğu çağa ayak uyduramayan bir yönetmendir, sevecen ve insancıl bir karakteri vardır. Karısıyla sorunları vardır ve karısı onu oyuncularından biriyle aldattığını düşünmektedir. Evlerine temizliğe gelen Kiraz(Şerif Sezer)'ın sorunları Genco Erkal'ın ona yardım etmek istemesi, bir anda kendisini olayların içinde bulmasını sağlar. Kiraz'ın durumunu anlatmak için ailesinin yanına gider, oralarda gördüğü türkiye gerçeği onu olayların daha da içinde bir rol almasını sağlar. Kiraz'a yardım edeyim derken bir anda kirazın kocası tarafından Kiraz'ın sevgilisi diye iftiraya uğrar ve bunun sonucunda Kirazın abileri tarafından ölüdürülür. Yardımseverliğin yanlış anlaşıldığı ve insanlar arasında sınıf ayrımının ne kadar büyük olduğu günümüz gerçeğini anlatmaktadır aslında. Yolsulluğun, cahilliğin olduğu bir hayat süren Kiraza göre kocasının onun üzerine kuma getirmesi de aslında onun için sorun değildir. Çünkü o daha iyi bir hayat yaşamak ve kocasından dayak yememek için kendi gururunu ve kadınlığını önemsememektedir. Hayat bir şekilde devam etmek zorundadır.


Perşembe, Nisan 24, 2008

Etkinlikler Haftası..:)



başlığa ilk bakışta öğretimde planlama ve değerlendirme dersinde zannediyo insan kendini deilmi(ya da ben öyle sanıyorum çok ödev yapmaktan olsa gerek) :) ne haftaydı beee diyebilirim aslında..hızlımıydı yavaşmıydı yoksa ben mi anlamadım ne olduğunu bilmiorm garip geçio şu günlerde hayat.anlamsız ve çabuk geçio belkide..ya da önemli birşeyler yapıyorum ama farkında değilim..neden olmasın hayat bu.


bu haftanın etkinlikler haftası diye adlandırmamın nedenine gelirsek turizm haftası etkinlikleri ve bugünkü kimono gösterisi yeterli bi neden oluşturur bu başlığı yazmama:) turizm haftası etkinliği pek iç açıcı gelmesede bana japon kültürünü öğrenmek daha bi zevkliydi doğrusu.tabi japonların çok sevimli olduklarını da söylemeden geçemicem. turizm haftası etkinlikler çerçevesinde termal turizmden bahsedildi ve ankaradaki termal kaynaklar ve tabiiki de meşhur beypazarı ele alındı.bugünde ttef fakülte konferans salonumuzda benim hayran kaldığım japon kültüründen ve tabikii de kimonolardan(fiyatı pahalı olsa da herzamn ilgimi çekio doğrusu), tea ceremony den, evliliklerinden, geyşalardan, ondan bundan şundan bahsedildi çok eğlendim doğrusu..video çekimi de yapmıştık aslında ama buraya atmak biraz sorun olucak gibi.




Cumartesi, Mart 08, 2008

sana uzak kentlerde

hayalinle yaşayarak

seninle olmayı özledim..

seni ve senli akşamları..

son otobüs yolculuğumuzu,

gün batımını da özledim,

denizi, gökyüzünü ve nefes almayı da özledim..

daha çok şeyi özledim sensiz.

son yediğimiz dondurmayı özledim mesela

şimdi sanki dondurmanın tadı yok.

özledim senli herşeyi...

Pazar, Şubat 24, 2008

ŞİİRLER...

sana şiirler yazmak isterim yine eskisi gibi
içinde ayrılık kelimesi geçmeyen
ayrılık kör bir duvar olsada aramızda
ben hep o duvarı aştım senin için...
sen severdin şiirleri
söylerdin o pamuk sesinle bana
şimdi sen gittin ya
ne o pamuk ses kaldı ne de senin sıcaklığın
kime baksam sen varsın heryerde
hep sen varsın
kalbimde, ruhumda...
sensizliği de denedim
başka sevgileri de
ama olmadı
senin sevgin başkaydı
sanki
tıpkı anne sevgisi gibi
başka kimesede bulamadığın...
sana yine şiirler yazdım
ama sen okuyamadın yine
yine bende kaldı o şiirler
dilimin ucunda
söyleyemedim...
sonra sen gittin
ve gelmedin
ve şiiler de bitti üç noktayla
ve göz yaşlarıyla
sana ağlamadı o gözler
yarım kalan cümleler için di o yaşlar
ve bitmeyecekti
biliyordum...
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir şeylerin.. .
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın.
Ucundan tutarak...

Can YÜCEL

Archive